taşıdık. Bu koleksiyondaki baskıların çizimleri stüdyonun çatılarından çekildi. Şehrin en inanılmaz manzarasına sahip olacak kadar şanslı olduğumuz yer: Saint Paul Katedrali'nden London Eye'a. Hava durumunu izledik ve şafaktan akşama kadar bulutların oluşumunu ve renklerini yakaladık; berrak mavi gökyüzünden daha çalkantılı olanlara değişen desenleri belgeledik. Bu beni fırtına kovalamaya yönlendirdi. McQueen kadınının bir fırtına avcısı olduğu fikrini, kıyafetleri giyen tutkulu bireysel karakter topluluğunu birleştiren fırtına peşinde koşmanın niteliklerini seviyorum. Aynı evrende yaşıyorlar, kıyafetler onlardan ilham alıyor ve onlar için yapılıyor. Fırtına peşinde koşmak yalnızca manzaraların güzelliğiyle ilgili değil, aynı zamanda bir gizem ve heyecan duygusuyla da ilgilidir - bundan sonra ne olacağından asla emin olamayacağımız gerçeğini kucaklamakla ilgilidir. Kontrolü bırakmak ve öngörülemeyen ile doğrudan temas halinde olmak, doğanın bir parçası olmak, onu en yoğun haliyle görmek ve hissetmek - bizden daha büyük ve daha güçlü bir dünya ile bir olmaktır.”
-Sarah Burton, Kreatif Direktör